İsrail Devleti ile Hamas ve Hizbullah arasındaki yeni savaş dalgası Orta Doğu’da süren trajediye yeni bir boyut kazandırdı. Üç İsrailli yurttaşın Filistin bölgesinde öldürülmesinin ardından ve bahanesiyle Gazze Şeridi’nin bombalanması başladı; füzeler yağdırıldı, baombardman arttı ve Gazze’ye sladırmaya hazırlanan İsrail tanklarının geçidiyle şiddetlendi. İsrail resmi verilerine göre, şu ana dek Gazze Şeridi’nde dokuz yüz nokta İsrail uçaklarının bombardmanına uğradı. Yüz kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi yaralandı veya yerinden, yurdundan oldu; sayılar artmaya devam ediyor. Öte yandan Hamas ve Hizbullah İsrail kentlerine roket saldırısı düzenliyor, İsrail’in derinliklerindeki kentler dahil noktalara da saldırı düzenleyeceklerini bildiriyorlar.
Bu, kökü 1948’de İsrail Devleti’nin kuruluşunda ve milyonlarca Filistinlinin yerinden yurdundan olmasında olan eski bir trajedir. Gerici ereklerine ulaşmak için Filistin sorunundan beslenen İslamcı güçlerin son yirmi yılda yükselmesiyle Filistin sorununun çözüm yolu üzerinde yeni bir engel ve acılı, yoksun Filistin halkının sorunlarına yeni bir felaket eklendi.
Bugünkü savaş İslamcı güçlerle İsrail Devleti’nin gerici karşılaşmasına dayanıyor ancak bu savaşın ateşini körükleyen Orta Doğu’daki yeni gelişmeler ve mevcut koşullardır. Bağımsız Filistin Devleti’nin kuruluşuna karşı çıkan İsrail Devleti Hamas’ın politiklarının El Fetih’e yaklaşmasını, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Özerk Filistin Yönetimi’nin kurulmasını erekleri ve çıkarlarına karşı buluyor. İsrail Devleti’nin bu savaşla izlediği siyaset Gazze ve Batı Şeria’da birleşik Filistin Özerk Yönetimi’nin kök salmasını önlemek, barış görüşmelerinin sürmesinin önünü tıkamak ve bağımsız Filistin Devleti tasarısını çıkmaza sokmaya yöneliktir. İsrail Devleti açısından Irak’ta süren facia kamuyounda fazla bir ilgi çekmeden ve tepkiye yol açmadan Filistin halkını topa tutup başlarına bomba yağdırmak ve onlara karşı her türlü cinayette bulunmak için uygun bir zemin sağlıyor.
Ne var ki İsrail Devleti’nin bu vahşiliği ve cinayetleri karşı cephedeki bir o kadar insan düşmanı İslamcı terörist güçlerin eylemlerini ve tutumunu gerekçelendiremez. Hamas ve Hizbullah acılı, yoksun Filistin halkını temsil etmeyen güçlerdir; bunlar, beş yıl önce Gazzeli gençlerin ifade ettiği gibi İsrail Devleti ve ABD yanında yer alan Filistin halkının düşmanıdırlar. İsrail Devleti ile İslamcı güçler arasındaki bu karşılaşma da geçmiş karşılaşmalar gibi gerici güçlerin cephesinde bir karşılaşmadır; bu savaş acılı Filistin halkına karşıdır.
Bu savaş kınanmalı ve derhal durdurulmalıdır. Filistin halkının kurtuluşunda ilk gerçek adım İsrail Devleti’nin Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da eşit haklara sahip bağımsız Filistin Devleti’nin kuruluş hakkını tanımasıdır. Hamas ve yandaşı olduğu İslamcı güçler, Hizbullah ve İran İslam Cumhuriyeti de Filistin sorununun çözüm yolu üzerindeki engellerdir. Bu güçlerin zayıflayıp marjinalize olması, son kertede defterlerinin dürülmesi ve bölgeden sökülüp atılması Filistin sorununun insancıl çözümü yönünde önemli bir adımdır.
İran Komünist-işçi Partisi bu gerici güçler arasındaki savaşın tarafları olan İsrail Devleti ve Hamas’ı şiddetle kınıyor Filistin, İsrail, İran ve dünyadaki bütün siyasal güçler ve özgürlükçü insanları bu insan karşıtı, gerici savaşın hemen durdurulması için meydanlara çıkmaya çağırıyor.
İran Komünist-işçi Partisi
14 Temmuz 2014